Türkiye 2021′ de İklim Krizi Kaynaklı Olay Sayısında Rekor Yaşadı

Sayın Üyelerimiz,

Bültenimizde kullandığımız haber fotoğrafı yakın dönemde yangının kavurduğu Bördübet’ ten. Bu yangın ile birlikte sadece turizm açısından değil, karbon emisyonu yutağı açısından da ciddi bir kayıp yaşadık. 2019 son çeyreğinden bu yana Covid19 ile birlikte yaşadığımız doğa olayları, salgın ve afetler “deneyim en iyi öğretmendir” felsefesi ile toplumda iklim krizi farkındalığını arttırdı.

  • Türkiye Ziraat Odası Birliği’nin (TZOB) raporuna göre, Türkiye’de 22 ilde tarımsal kuraklık yaşanıyor. Ekim-Nisan ayları arasında yağışlar, geçen yıla oranla %18,6 azaldı. Bu durum, özellikle buğday ve arpa gibi hububat üretimini olumsuz etkiledi.
  • Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yaptığı açıklamalara göre ise Marmara Denizinde 6 Haziran‘da 338 hektar alanı kaplayan müsilaj vardı.  Tabi bu sadece yüzeyde görünen. Diptekiler için belli bir veri yok. 1 ay 7/24 saatlik çalışmayla 10.292 hektar, diğer bir deyişle 102 milyon 920 bin metrekare yüzey alanı kaplayan müsilaj temizlendi. 6 Temmuz itibarıyla İstanbul’da 6 bin 440 metreküp, Kocaeli’de 476 metreküp, Bursa’da 166 metreküp, Tekirdağ’da 154 metreküp, Balıkesir’de 811 metreküp, Çanakkale’de 919 metreküp, Yalova’da 2 bin 118 metreküp müsilaj, 620 bölgedeki çalışmalarla temizlendi. Çalışmaların 5 yıla yayılarak müsilajın ve sebeplerin tamamının temizleneceği de belirtildi.
  • Her yıl yaz aylarında çeşitli doğal nedenler yada insanların neden olduğu çeşitli yangınlar oluşmaktadır. Tüm Dünyada ve Türkiye’de olan bu yangınlar 2021 yılında artış göstermiştir. Bunun nedeni iklim değişikliğine bağlı kuraklığın, sıcak havaların oluşturduğu rüzgarların etkisinin olduğu bilinmektedir. Bu yıl medyada geniş yer bulan Manavgat yangınında alev çeşitli yerleşim yerlerini yok etmiş bir çok mal ve can kaybına neden olmuştur. 28 Temmuz tarihinde 7 kişinin yaşamını yitirdiği Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük orman yangınını yaşayan Manavgat’ta, Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü’nün altı şefliğinin beşi tamamen yandı. 100 bin hektar sadece Manavgat’ta tespit edilen yanmış alan. Sadece Manavgat’taki yangınlar için 4000 personel6 uçak, 45 helikopter, 660 arazöz, 65 iş makinası, 110 itfaiye aracı görev yapmıştır. Daha sonra bu 6 uçak 13 uçağa çıkarılmıştır.
  • Medyada Kastamonu Bozkurt Sel Felaketi olarak yer bulan bu olay, 11 Ağustos 2021‘de Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde etkili olan aşırı yağış sonucu meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlara sebep oldu. Bölgede metrekareye düşen yağış miktarı bir yıllık toplam yağışın 3’te 2’si olarak kayıtlara geçti. AFAD’ ın verilerine göre selden etkilenen 262 Aileye 135 Milyon 472 Bin TL nakdi yardım yapıldı. Ayrıca selden etkilenen ailelere 47 milyon 602 bin TL eşya yardımı yapıldığını söyledi.

2021 yılında Türkiye’ de yaşanan doğal afetler ile ilgili birer örnek bile incelendiğinde doğal afetlerin yarattığı maddi ve manevi yıkıcı etki ve bu etkilerin çözümü konusunda harcanan sürenin muğlaklığı bizleri hem üretirken, hem de tüketirken daha çevre odaklı olmamız gerektiği konusunda silkeliyor. Kastamonu Valisi Sayın Avni Çakır afet bölgesine yapılan Acil Müdahale Çalışmalarının Nakdi Karşılığının 472 Milyon TL’yi Geçtiğini söylemişti. Daha sonra bölgenin tüm yollarının tekrar asfaltlanacağını da dile getirdi.

2021 yılı İklim Raporuna göre 2021 yılında Türkiye’ de hemen hemen tüm illerde yıllık ortama sıcaklıklar uzun dönem ortalama sıcaklıkların üzerine çıktı, 2021 yılı 1024 ekstrem olay sayısı ile en fazla ekstrem olay yaşanan yıl oldu. Ekstrem olay trendlerinde özellikle son yirmi yılda artış eğilimi vardır. 2021’de kaydedilen ekstrem olaylar; % 40 ile fırtına/hortum, %28 ile şiddetli yağış/sel, %13 ile dolu ve %7 ile şiddetli kar şeklinde olmuştur. Diğer olaylar ise %5 ile yıldırım, %3 ile orman yangını, %2 ile don ve heyelan, %1’den daha az oranlarda çığ, kum fırtınası, sis, şiddetli soğuk ve kuraklık şeklinde gerçekleşmiştir (Şekil 3.2).

29/06/2022 tarihi ile AFAD’ ın açılış sayfasındaki uyarı iklim krizi etkileri ile her an karşı karşıya kalabileceğimizi göstermesi açısından anlamlıdır.

Diğer yandan, TMMOB Kimya Mühendisleri Odasının hazırladığı 2021 yılı Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar Raporu, 2021 yaz aylarında endüstriyel yangın ve patlamaların daha fazla yaşandığını göstermektedir.

Yaşanan tüm bu felaketler, kısa dönemde yaşanan toplumsal ve ruhsal yıkımlara ek olarak uzun dönemli çatışmalar, gıda krizi, maliyet artışları paralelinde fiyat artışları, öngörülemez maliyetler, finansal krizler ve sonrasında yaygın ekonomik kriz olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik kriz ise özellikle dar gelirli nüfus ve dışa bağımlı üretim yapan firmaları finansal sarmala sokmaktadır. Dünya hala Covid19 sonrası yaşanan ruhsal ve ekonomik etkiler ile mücadele etmektedir.

  • Bu çerçevede SEPA olarak firmalarımızı sadece AB ile ticari işbirliği için değil hem Türkiye, hem de Dünya huzuru ve refahı için Yeşil Mütabakata uyum çalışmalarında daha efektif olmaya, iklim krizleri çerçevesinde oluşan doğal afetler, sel, su baskını, yangın riskleri konusunda bilinçli ve kökten çözüm odaklı önlemler almaya davet ediyoruz.
  • İklim krizi şartlarının daha da ağırlaşması ve sıcaklıkların artması ile ekosistemde yaşayan canlıların popülasyonunda oluşan değişikliklerin yangın risklerini arttıracağı detayı bile dikkate almamız gereken risklerdendir. Kırsal alandaki işletmeler ve şehirdeki işletmelerin böcek ve haşerelere karşı mücadele ve ilaçlama etkinliği iklim krizinin değişen etkilerine göre mutlaka gözden geçirilmelidir,
  • Yangın temizliği sevmez, döküntüyü ve kirliliği sever, temizlik ne kadar az ise yangın o kadar çok olur ilkesi ile hareket edip işletmenizde 5S kuralları hangi koşullar olursa olsun aksamadan yürütülmelidir,

  • Personel sirkülasyonunun yaratacağı negatif etkinin iş başı eğitimleri ve iş deneyimleme süresi ile bertaraf edilmesi, diğer personellerin bu süreçte yapıcı desteğinin sağlanması,
  • İzin dönemlerinde riskli bölümlerde çalışan personelinizin teknik bilgisi ve deneyimine uygun muadil personel görevlendirilmesi ve bu personelin olası riskler konusunda bilgi düzeyinin mutlaka test edilmesi,
  • Yangın riski bulunan parça ve cihazların tespiti ve bakım süreçlerinde görev alacak uzman kişilerin yeterliliklerinin kontrolu,
  • Yangın, sel ve su baskını gibi durumlara karşı işletmedeki riskli noktalarının belirli periyotlarda, mümkün ise check listeleri ile uzman kişiler tarafından kontrolü, değişen durumlar mevcut ise tespiti ve düzenleme yapılması,
  • İtfaiye raporlarına göre geçtiğimiz yıllarda yaz aylarında en fazla yangının kızışma kaynaklı olduğunun dikkate alınması, çevresi orman ve yeşil alan olan işletmelerin sadece bina içi değil, bina dışı yangın önlemlerinde de riskleri dikkate alması, 
  • Karbon emisyonu offset çalışmalarında ağaçlandırma faaliyetlerinden yararlanmayı düşünen firmalarımızın oluşabilecek yangın riski paralelinde planlama yapması,  
  • Karbon emisyonu azaltma çalışmalarınızda personel geliş, gidiş, servis güzergahları ve gerçekleşen lojistik taşımalarda bölgelere özgü sel, su baskını, çığ, heyelan riski bulunan bölgelerden geçişler konusunda gerekli önlemleri alınması, böyle durumlarda karbon emisyonu azaltma hedefinden feragat edilebileceğinin sistemde yazılı olarak yer alması, ilgili birim ve personellerin bu bilinci edinmesinin sağlanması,
  • Alt yapı kaynaklı risklerin tespiti durumunda yerel yönetimlerin olası çözüm önerileri ile birlikte yazılı olarak bilgilendirilmesi,
  • İşletmelerinizin bulunduğu konumlar ile ilgili risklerin yıl içinde birden fazla dönemde (mümkün ise her mevsim öncesi) istatistiksel veriler ışığında analiz edilmesi ve işletmenin olası risklerin gözden geçirilmesi ve önleyici faaliyetlerin uygulanması, (Türkiye’ de yaşanan iklim krizi, afet, sürdürülebilirlik istatistikleri ve diğer istatistiklere RIP_2017-2021_(Rev.1).indd (resmiistatistik.gov.tr) linkinden ulaşılabilir.

Küresel iklim krizinin etkileri konusunda ilginizi çekebilecek makaleleri bu vesile ile dikkatinize sunuyoruz.  

2022 CxO Sürdürülebilirlik Raporu (deloitte.com)

Interconnected Disaster Risks (interconnectedrisks.org)

ESG yolculuğunu hızlandırmanın yolu kurumsal yönetişimi güçlendirmekten geçiyor | EY – Türkiye

Sıradaki Haber  “Sektörel Haberler – SEPA