Plastik Sektörünün Gündemi; Hammadde Tedarik Sorunları

Sayın Üyelerimiz,

Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Ambalaj Meclisi ile Plastik, Kauçuk ve Kompozit Meclisi toplantıları gündem maddeleri arasında hammadde tedariği ile ilgili yaşanan güncel sorunlar vardı. Bir yandan artan enerji maliyetleri ve gaz fiyatlarında beklenen artışların olası yansımaları, diğer yandan farklı, yeni kanallardan gelen hammaddelerin gümrük sürecinde yaşanan alışıldık sorunlar tartışıldı. Yüksek oranda yurtdışına bağımlı olduğumuz plastik hammaddeleri ile ilgili alışkın olduğumuz tedarik zinciri problemlerinin, yurtiçinde ek üretim hattı ile çözümü hammadde kaynağına yakın konumda olmamamız, talep miktarının tüm sistemi yeniden yapılandırıp, mevcut sistemi yıkıcı etki yaratma ihtimali sebebi ile olası görünmüyor.

Bu nedenle mevcut yapıyı olduğu gibi kabullenip, yapının zayıf yanlarına kalıcı çözümler getirmek mevcut durumda en uygun çözüm gibi duruyor. Mevcut yapıda arz talebi karşılamadığında ise aşırı büyüyen şirketler satın alma güçleri ile piyasalarda yeni denge arayışı yaratıyor.

Bu çerçeveden bakınca SEPA olarak önerilerimiz ;   

Mevcut sistemin minimum aksaklıklarla devamını sağlamak adına ;

“Ek petrokimya tesisi yatırımı yapılmalı” başlığını bütün konuşmalar, yazışmalar ve makalelerin konusu olmaktan çıkarmalı, böyle bir teşebbüsün kurulmayacağı üzerinden kurgulamalar yapmalıyız,

Türkiye’ de hammadde sorununun tarihçesi çıkarılmalı, hammadde tedariğinde hangi dönemlerde, hangi hareketler yaşandı,

Değişim dönemlerinde karşılaşılan problemler nelerdir,

Bu problemlerin sebepleri nelerdir, nasıl çözülür şeklinde rehber bir kılavuz oluşturulmalıdır.

Bu sorunların tekrar yaşanmasını önleyecek kritik kanun maddelerinin bulunup bulunmadığı kontrol edilmeli, söz konusu maddelerin zaman içinde değiştirilmemesi yada hangi durumlarda değiştirilmesi gerektiği belirlenmeli, bu mekanizmanın otomatik çalışması için gerekli düzenlemeler oluşturulmalıdır,

Ülkelerarası sorunlar ve işbirliklerinin petrokimya tedarik zinciri açısından kritik önem seviyesi belirlenmeli, hatta plastik, metal, kağıt, gıda tüm hammadde türlerinin tedariği açısından ülkelerin kritiklik puanları tespit edilmeli, bu puan değişen konjonktür ve ticaret kapasitesi çerçevesinde her sene güncellenmeli, veriler Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı ve sektörel STK lar tarafından onaylanmalı, bilinmeli, görev değişikliklerinde kararlarda ana parametre olarak esas alınmalıdır,

Farklı ülkelerden alımlarda; geçmiş yaşanmışlıklar dikkate alınarak risk puanları oluşturulmalı, petrokimya kanallarının risk puanı dağılımı çerçevesinde bir denge aranmalı,  sanayicinin fiyat ve benzeri parametreler ile bir ülkeden, bir ülkeye savrulmasının ve fiyat dalgalanmalarının önüne geçilecek mekanizmalar oluşturulmalıdır. Zira plastik sektöründe kaliteyi etkileyen en önemli parametrelerden biri hammaddede stabil tedarik sürecinin sağlanmasıdır. Sürekli hammadde üretim prosesi parametrelerinin sabit tutulması ve ürün kalite seviyesinin hep aynı seviyede tutulabilmesi anlamına gelir ki, düşük maliyetli, seri üretim ve pazar kaybının önlenmesi için bu detay önemli bir ayrıntıdır.

Bu derece yüklü hammadde alımlarının tüccarlar aracılığı ile yapılmasının tüccarların şirketleri ve yaşam şekillerindeki değişikliklerden etkilenip etkilenmediği analiz edilmeli, petrokimya hammadde ticareti yapacak firmaların yapısal gereklilikleri kanunlar ile oluşturulmalı, kanunlar oluşturulurken sanayicinin ek maliyet yükü ve cezalar ile karşılaşmasının önüne geçecek düzenlemeler yapılmalıdır,

Geri dönüştürülmüş hammadde kalitesinin hızla artması ve atık ithalatı problemlerinin çözümü için birincil plastik hammaddeler ile plastik atık tarife kodları farklılaştırılmalıdır.

Gelecek dönem ihracat hedeflerinde artış dikkate alınarak orta ve uzun dönemli hedefler kapsamında ;

Sektörün gelişimine rağmen yeni bir petrokimya tesisi kurulamaması ticari açıdan bu yatırımın karlı olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, sektörün en büyük Federasyonu olan PLASFED çatısı altındaki tüm firmaların ortaklığında, devlet katkısı ile yönetiminde plastik sanayicilerinin bulunduğu, halka açık bir tesis kurulmasının avantaj ve dezavantajlarının projeksiyonu çıkarılmalıdır.